Çevre alanında 2024 böyle geçti

Küresel ısınmanın etkisini artıracağı 2024 yılında aşırı hava olayları ve buna bağlı sel ve orman yangınları birçok ülkede yaşamı olumsuz etkileyecek ve çevreye ciddi zararlar verecek.

Avrupa Birliği’nin (AB) Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre 2024 yılının en sıcak yıl olacağı doğrulandı.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken bölgedeki yıkım ekolojik yıkım boyutuna ulaştı. Saldırıların ardından temel kentsel hizmetlerin kesintiye uğraması nedeniyle devasa çöp depolama alanları oluştu. Gazze’deki tarım arazilerinin büyük kısmı yok edildi ve bunun sonucunda biyolojik çeşitlilik kaybı yaşandı.

Küresel ısınmanın yoğunlaştığı yıl boyunca dünyanın çeşitli yerlerinde aşırı hava olayları yaşandı. Kanada’da orman yangınlarından binlerce hektar alan etkilenirken, İspanya’da sel nedeniyle 200’den fazla kişi hayatını kaybetti.

2024 yılında dünyada yaşanan önemli çevresel gelişmeler şöyle:

IPCC değerlendirme döngüsünün 7. toplantısı İstanbul’da yapıldı

Birleşmiş Milletler’in (BM) iklim değişikliğine ilişkin bilimsel değerlendirme organı olan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 60’ıncı oturumu 16-19 Ocak tarihleri ​​arasında İstanbul’da gerçekleştirildi.

195 ülkeden 400’ü aşkın delegenin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya, IPCC Başkanı Prof. Dr. Jim Skea, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Baş Müzakerecisi Fatma Varank, İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar katıldı. ve IPCC Sekreteri Dr. Abdalah Moksit katıldı.

Okyanus ısınması dünya çapında dördüncü kez mercanların beyazlamasına neden oluyor

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) ile Uluslararası Mercan Kayalıkları Girişimi’nin nisan ayında mercan resifleriyle ilgili yayınladığı ortak açıklamada, Şubat 2023’ten itibaren yapılan gözlemler sonrasında 53 ülke ve bölgedeki mercan resiflerinin ağardığı belirtildi. dünya çapında dördüncü grileşme vakası olarak kaydedildi.

Birleşik Arap Emirlikleri sele teslim oldu

Aşırı hava olaylarındaki artışın çarpıcı bir örneği Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yaşandı. 17 Nisan’daki şiddetli yağışlar Dubai’de su baskınlarına, uçuşların ertelenmesine, uzaktan eğitim ve uzaktan çalışmaya geçişe neden oldu.

BAE Ulusal Meteoroloji Merkezi, felaketi “ülke tarihinde olağanüstü bir olay” olarak nitelendirirken, uzmanlar, ülkede son 75 yıldaki en yoğun yağışın hem özel meteorolojik hem de atmosferik koşullar, bölgesel ve değişen iklim koşullarıyla ilişkili hidroklimatolojik bir felaket olarak değerlendirdi. . .

Kanada’daki orman yangınları

Temmuz ayında Kanada’nın çeşitli illerinde çıkan orman yangınları ortalama 95 bin hektar alanı etkiledi. Yangınlar nedeniyle yaklaşık 9.000 kişi tahliye edildi.

En sıcak gün ve en sıcak yaz

Copernicus uydu izleme sistemi ile yapılan ölçümlere göre, 21 Temmuz Pazar günü küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı 17,09 santigrat dereceye ulaştı. Dolayısıyla bu tarih tarihteki en sıcak gün oldu.

Haziran-Ağustos aylarında dünya çapında ölçülen sıcaklık, 1991-2020 ortalamasından 0,69 derece, Haziran-Ağustos 2023 rekorundan ise 0,66 derece yüksek çıktı. Dolayısıyla 2024 yazı, dünyanın en sıcak yazı olarak kayıtlara geçti.

Kasırgalar ABD’yi vurdu

Amerika Birleşik Devletleri Eylül ve Ekim aylarında şiddetli kasırgalarla karşılaştı. 27 Eylül’de ABD’nin Florida eyaletini Kategori 4 kasırga olarak vuran Helene Kasırgası sonucunda 200’den fazla kişi hayatını kaybetti. Kasırga hızla Georgia, Virginia, Güney Carolina, Kuzey Carolina ve Tennessee’yi vurdu.

Kasırganın ilk vurduğu Florida’da 1,2 milyon, Georgia’da 1 milyon, Güney Carolina’da 1,3 milyon ve Kuzey Carolina’da 600 bin ev ve işyerinde elektrik kesintisi yaşandı. ABD Başkanı Joe Biden, Florida ve Kuzey Carolina’da “felaket durumu” ilan ederek kasırgadan olumsuz etkilenenler için “federal yardım” talimatı verdi.

10 Ekim’de Milton Kasırgası, Kategori 3 derecesiyle Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida eyaletindeki Siesta Key’e ulaştı. Kasırga nedeniyle en az 16 kişi öldü ve 3 milyondan fazla insan elektriksiz kaldı.

Gazze’de çevre tahribatı devam ediyor

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de binlerce sivil hayatını kaybederken, bölgede hem halk sağlığını hem de çevreyi tehdit eden felaket, ekolojik kıyım (ecocide) boyutuna ulaştı. Bir yılı aşkın süredir devam eden saldırılar sonucunda devasa çöp depolama alanları oluşturuldu, Gazze Şeridi’nin 5 ana bölgesindeki tarım arazileri değişen oranlarda zarar gördü ve bölgenin biyolojik çeşitliliği zarar gördü.

COP16 biyolojik çeşitlilik zirvesi Kolombiya’da yapıldı

BM’nin girişimiyle 1993 yılında yürürlüğe giren Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi kapsamında düzenlenen 16. Taraflar Konferansı (COP16), “Doğayla Barış” temasıyla 21 Ekim – 1 Kasım tarihleri ​​arasında Kolombiya’da düzenlendi.

Ülkenin üçüncü büyük şehri Cali’de düzenlenen zirveye 12’si devlet başkanı olmak üzere 190 ülke temsilcisi ve 15 bini aşkın davetli katıldı. Konferansta biyoçeşitlilik, çevresel adalet, Amazon ormanlarının korunması, yerli hakları sorunlarının tartışılması, genetik çeşitliliğin sürdürülmesi ve yaşanabilir ekosistemler gibi konular tartışıldı.

İspanya sel felaketiyle boğuşuyor

Resmi verilere göre, 29 Ekim’de İspanya’nın doğu ve güney bölgelerini vuran sel sonucu 222’si Valensiya’da, 7’si Kastilya-La Mancha’da ve 1’i Endülüs’te olmak üzere 230 kişi hayatını kaybetti.

Selden en çok etkilenen Valensiya’da 60 bin 900’ü konut olmak üzere toplam 100 bin 628 mülk hasar görürken, 18 okul da dönemsel olarak kapatılmak zorunda kalarak 9 bin 750 öğrenciyi etkiledi.

COP29 iklim finansmanı gündemiyle düzenlendi

Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi (COP29), 11-22 Kasım tarihleri ​​arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, 100’e yakın ülkeden devlet ve hükümet başkanlarının da aralarında bulunduğu 67 binin üzerinde katılımcıyla düzenlendi.

Zirvenin ana gündemi, gelişmekte olan ülkelerde iklim eylemine katkıda bulunacak yeni iklim finansmanını hedefleyen Yeni Toplu Sayısal Hedefin (NCQG) belirlenmesiydi.

Zirve sonunda NCQG hedefiyle ilgili yayınlanan nihai metinde, gelişmekte olan ülkelerden gelen Ulusal Katkı Bildirgesi (NDC) raporlarına atıfta bulunularak, bu ülkelerin ihtiyaç duyduğu iklim finansmanının 2030 yılına kadar yıllık 455 ila 584 milyar dolar arasında değiştiği belirtiliyor. ve toplamda 5,1 ila 6,8 trilyon dolar. Ancak zirve sonunda 2035 yılına kadar yıllık en az 300 milyar dolarlık bir fonun hedeflenmesi kararlaştırıldı.

COP29’u takip eden bilim insanları ve sivil toplum kuruluşu üyeleri, finansman kararının iklim krizinin ihtiyaçlarını karşılamadığını söyleyerek zirvenin sonuçlarını sert bir şekilde eleştirdi.

Gelişmekte olan bazı ülkelerin temsilcileri sonuçları “siyasi yanılsama” olarak nitelendirirken, bazıları bunun bir başlangıç ​​olduğunu ve müzakerelere devam edeceklerini söyledi.

Görüşmelerden sonuç çıkmadı

25 Kasım’da Güney Kore’nin Busan kentinde başlayan ve 170’den fazla ülkeden 3 bin 300’den fazla katılımcıyı bir araya getiren Küresel Plastik Anlaşması müzakereleri, 1 Aralık’ta anlaşmaya varılamadan sona erdi. Plastik kirliliğine ilişkin yasal açıdan bağlayıcı bir belge üzerinde müzakere yapan ülkeler, gelecek yıl yeniden bir araya gelme kararı aldı.

2024 en sıcak yıl oldu

Copernicus verilerine göre Ocak-Kasım ayları arasındaki küresel ortalama sıcaklık anomalisi, 1991-2020 dönemi ortalamasına göre 0,72 derece arttı. Bu değer, 2024 yılının, 2023 yılının aynı dönemine göre 0,14 derece daha sıcak olduğunu ortaya çıkardı. Kasım ayı sıcaklık verilerinin açıklanmasıyla birlikte 2024 yılının tarihteki en sıcak yıl olacağı netleşti.

Çölleşmeyle Mücadele Zirvesi COP16 Suudi Arabistan’da düzenlendi

Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi’nin (UNCCD) 16. Taraflar Konferansı (COP16) 2-13 Aralık tarihleri ​​arasında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlendi. Bu yıl “Toprağımız, Geleceğimiz” temasıyla gerçekleştirilen zirvede kuraklıktan zarar gören toprakların onarılması ve kuraklığa dayanıklılığın artırılmasına ilişkin konular ele alındı.

Tarihin en büyük iklim deneyi Lahey’de başlıyor

İklim krizi nedeniyle yükselen deniz seviyeleri nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan küçük Vanuatu adasının Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı tarihin en büyük iklim davası 2 Aralık’ta başladı. 11 gün süren oturumlarda 98 ülke ve 12 uluslararası kuruluş sunum yaptı.

Lahey kararları yasal olarak bağlayıcı olmasa da iklim adaleti bağlamında finansman konusunda süregelen tartışmalarda bir argüman olarak kullanılma potansiyeli, davayı birçok açıdan önemli kılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir